Öncelikle sağlık nedir? diye bir soru yönlendirmek istiyorum sizlere?.. Sağlık; kişilerin bedenen, ruhen ve sosyal yönden iyi olması şeklinde ifade edilebilir. Hastalıklardan uzak ve kişinin herhangi bir sakatlık olmaması da sağlıklı olduğunu gösterir. Bedensel iyilik şu şekilde olur. Vücudu oluşturan doku ve organlarda eksiklik, işlev bozukluğu, mikrop taşıma gibi durumların olmaması halidir diyebiliriz. Peki bu ruhsal iyilik nedir? Yaşına uygun olarak düşünebilen, düşündüklerini anlaşılır şekilde ifade edebilen, başkalarını anlayabilen, yerinde ağlamasını ve gülmesini bilen, güçlüklerle mücadele edebilen, koşullara uygun hareket edebilen, başarılarda mutlu olup başarısızlıkları kabullenebilen, kendisiyle barışık olma hali olarak tanımlanabilmektedir. Son olarak da sosyal iyiliği şöyle tanımlayabiliriz, nerede, nasıl davranacağını ve sorumluluklarını bilen, insanlarla iyi ilişkiler içinde olup büyüğünü, küçüğünü severek hoşgörülü davranan, çevresiyle barışık olma halidir. Kişinin kendi oto kontrolü dahilinde olan bu iyi olma halleri tabii ki kişiden kişiye göre de değişiklik gösterecektir.
Peki bizlere sunulan sağlık hizmetleri nedir? Sağlık hizmetleri, fert ve toplumun sağlıklı, uzun ömürlü olmasını ve verimli çalışmasını sağlamaktadır. Bu amaçla sağlık hizmetleri yürütülmektedir. İşte bu sağlık hizmetleri şunlardır: Koruyucu sağlık hizmetleri, Tedavi edici sağlık hizmetleri, Esenlendirici (rehabilite edici) sağlık hizmetleri’ dir. Bizler bazı hastalıkları görmezden gelebilmekteyiz. Daha sonra tedavisi zor bir hale gelince de müdahale etmek isteriz. İş işten geçmeden zamanında tanı koyulması hayati önem taşımaktadır. Her rahatsızlığın başı demir ve vitamin eksikliğidir. Gerekli testleri yaptırıp ilaç kullanmalı ve ona göre beslenmeyi ihmal etmemelisiniz. Her yaştan tek problemimiz, hastaneye gidip kendimizi göstermemektir. Belki gerçekten gerek duymadığınızdan belki de bir hastalık çıkma korkusundan asla gitmek istemeyiz. Hasta olmamak için de sağlığımızı korumamız gerektiğini unutmamalısınız.
Sağlığımızı korumak için neler yapmalıyız bir bakalım… Sağlıklı olmak için öncelikle vücut temizliğimize dikkat etmeliyiz. Bunun için, düzenli olarak banyo yapmalıyız, tırnaklarımızın kısa ve temiz olmasına dikkat etmeliyiz, yemekten önce ellerimizi yıkamalıyız, yemeklerden sonra ve özellikle yatmadan önce dişlerimizi fırçalamalıyız, düzenli olarak spor yapmalı sağlıklı ve dengeli beslenmeliyiz, uykumuzun düzenli olmasına dikkat etmeli erken yatıp erken kalkmalıyız hatta bunun için sağlıklı yataklar ve mobilya seçimi yapmalıyız sabah uyandığımızda dinlenmiş hissetmek hepimizin hakkıdır, aşılarımızı yaptırmalıyız, meyve ve sebzeleri yemeden önce bol su ile yıkamalıyız., yiyeceklerin temiz olmasına dikkat etmeliyiz, tezgah üzerinde duran beklemiş yiyecek ve içeceklerden içmemeliyiz, terliyken su içmemeliyiz, açıkta satılan yiyecekleri yememeliyiz, sigara ve alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmalıyız, anne ve babalarımızın izni olmadan hiçbir ilacı kullanmamalıyız. Yetişkin bir birey için ise doktor onayı ve izni olmadan asla ilaç kullanmamalıyız.
Sağlıklı olmak için nasıl beslenmeliyiz? Yediklerimiz ne kadar sağlıklı? Neler tüketmeliyiz? İşte tüm bu soruların cevapları… Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme en doğru beslenmedir diyebiliriz. Sofrada karbonhidrat, protein ve yağ gibi tüm besin ögelerine dengeli bir biçimde yer verilmelidir. Aynı şekilde zeytinyağı, balık, sebze ve meyve ağırlıklı Akdeniz mutfağı günümüzde en çok önerilen beslenme biçimidir. Süt ile yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri bol tüketilmelidir. Yiyeceklerin taze ve temiz olarak hazırlanmasına dikkat edilmeli; bir hastalıktan ötürü özel bir diyet uygulamamız gerekiyorsa, perhize mutlaka uyulmalıdır. Kimyasal katkı maddeleri içeren hazır gıdalar ve ayaküstü atıştırmalardan (fast-food) mümkün oldukça uzak kalınmalıdır. Sağlıklı bir yaşam için sofrada dengeli davranmak zorundayız. Düzenli aralıklarla ve ağır ağır yemek, lokmaları iyi çiğnemek, bol su içmek ve tıka basa doymadan sofradan kalkmayı becermeliyiz. Ana yemekten 20 dk kadar önce bir porsiyon salata veya meyve alınması, bir bardak su içilmesi ve sonrasında sohbet ile bir miktar oyalanılması çok yararlı olabilir. Sabah yeterince kahvaltı yapmalı; akşam yemeklerini erken ve hafif yemeğe alışmalıyız. Sebze ve meyveler ile kepekli undan yapılmış ekmek gibi posalı gıdalar, bağırsaklarımızın sağlığı için çok yararlıdır. Yemeklerde tuzun aşırı kullanılmasından kaçınılmalıdır. En önemlisi de spor yapmaktır. Sporsuz bir hayat ne kadar sağlıklı olabilir ki? Düzenli egzersiz ve spor yapma alışkanlığı edinilmelidir. Bedenimiz, hareketle sağlıklı kalmaktadır. Hareketsizlik gerek iskelet ve kas sistemimizde, gerek kalp ve damarlarımızda ve gerekse diğer organlarımızda ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Bunun için lüks spor salonlarına da ihtiyacınız yoktur. Doğa sizler için her zaman en ucuz ve en uygun spor salonudur…
Bizler için en doğal ve en güzel spor doğada yapılan spordur. Temiz hava, bol yeşillik… Spor salonları gibi sıkıcı alanları da yoktur. Koşarsanız hep aynı manzara içinde de koşmamış olursunuz. Koşu bandı ile eşit değildir. Koştukça içiniz açılır. İnsan için tasarlanan yaşam alanı doğal çevredir. Modern kent yaşamında insan doğadan kopmakta ve yapay bir dünyada yaşamak zorunda kalmaktadır. Modern yapı elemanlarından oluşmuş, bizi doğadan tamamen koparan mekanlarda oturup, çeşitli kimyasalların ilave edildiği hazır gıdalar tüketerek ve çoğu petrolden mamul sentetik giysiler giyerek sağlıklı kalmamız zordur. Dış ortam hava kirliliği ,İş yerinde solunan çeşitli toz ve gazlar, yoğun elektromanyetik dalga ve radyasyona maruz kalma, kanserojenlerle temas, tarımda kullanılan inorganik gübre, ilaç, hormon ve kimyasallar, içme ve kullanma suyuna kimyasal ve kanserojenlerin karışması; Çöplerin toplanması ve depolanmasındaki sorunlar, bazı sanayi ürün ve atıklarının sağlığa uygun şekilde yok edilememesi, trafik terörü, gürültü kirliliği, kitle imha silahları ,biyolojik terör, iş makinaları, ormanlık ve yeşil alanların tahribi gibi modern teknoloji ve kent yaşamının getirdiği ciddi tehditler, sağlığımızı riske atmaktadır. Bundan dolayı, olabildiğince doğayla iç içe olmaya çalışmalı; yapay ortamların dezavantajlarını dengelemek üzere önlemler almalıyız. Güneş, rüzgar, toprak, yağmur, çimenler, çiçekler ve hayvanlar, uygun koşullarda insanın ruh, duygu ve beden sağlığını zenginleştiren ve hayatı daha yaşanılır kılan ögelerdir. Ayrıca kullandığımız eşyalardan yiyeceklerimize kadar her şeyde, mümkün olduğu kadar doğal olanı tercih etmeye dikkat etmeliyiz. Bu konularda böyle sağlıklı ve temiz mekanlar için adeta bir dedektif gibi araştırmacı olmalıyız.
Sağlıklı bir hayat sürmek için yapmamız gerekenleri şöyle bir sıralayacak olursak: Sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Düzenli olarak sağlık taramasından geçilmelidir. Stresten uzak durulmalıdır. Çeşitli mikroplardan korunmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için aşılama yapılmalıdır. Kulağa yabancı madde sokulmamalı ve yüksek selse müzik dinlenmemelidir. Yere tükürmek ağız, boğaz ve solunum yollarındaki mikropların çevreye yayılmasına neden olacağından yere tükürmemeye özen gösterilmelidir. Öksürürken ve hapşırırken temiz bir mendille ağzımız kapatılmalıdır. Ellerimiz sık sık yıkanmalıdır. Madde bağımlılığından uzak durulmalıdır. Spor yapılmalıdır. Doğa ile iç içe olunmalıdır yani kısaca sağlığınızı tehdit edebilecek herhangi bir şeyden uzak durmanızda fayda vardır. Bu şeyler bazen bir insan bile olabilir. Sizi üzen, yıpratan insanlardan da uzak durmanızı tavsiye ederim. Kendinize iyi bakın…