İpekböceği ni alıp dut yaprağıyla bezenmiş bir kutuya koyarız böcekler bir süre sonra koza örer ve kelebek haline dönüşür. ama kozadayken uzunca bir süre beklemeni gerekiyor çıkması için.
En uygun şartlarda yılda, hektar başına 20-25 ton yaprak elde edilebilir. Bir kutu (20000 yumurta) ipekböceği tohumu için ülkemiz şartlarında 750-800 kg dut yaprağına ihtiyaç vardır. Diğer bir deyişle 40 dut ağacı gereklidir. Ülkemizde ipekböceği yetiştiriciliği için işgücü makinalarla olmadığından genellikle kadın ve çocuklardan sağlanmaktadır ve boş zamanları değerlendirme açısından önem taşımaktadır.
Yetiştirilme alanları ayrı bir yere inşa edileceği gibi evinizin bir odasını da bu iş için ayırabilirsiniz yalnızca havalandırma ve ışıklandırmayı buna göre ayarlamanız yeterli olacaktır. Yağlı kağıt: Kıyılmış dut yapraklarının kurumasını önlemek ve yetiştirme yataklarındaki nem seviyesini korumak amacıyla, İpek böceklerinin ilk yaşlarında kullanılırlar.
Nereden gelme bu ipek neden değerli dediğinizi duyar gibiyim gelin birlikte bir göz atalım;
İpekçiliğe dair hemen her ülkede bazı bilgiler vardır. Doğu ülkelerinden batıya yayıldığına hiç şüphe olmayan ipeğin ilk bulunuşu ve dünyaya yayılışı noktasından doğu ülkeleri mevcut hikaye ve masallarıyla ipeği kendilerine mal etmek isterler.
Batı ülkeleri ise ipeğin sanat bakımından layık olduğu değeri kendilerinin bulduğunu göstermeye çalışırlar. Fakat ipeğin ilk önce nerede ve nasıl bulunduğuna dair olan bilgiler hepsinden karışık ve şüphelidir.
Bütün ipekçilik kitapları, ipeğin ilk önce Çin’de kullanıldığını yazarlar. Fakat bunu kesin kabul etmek zordur. Çünkü, vaktiyle Asya denilince Çin ve Hindistan akla gelirdi.
İpekçiliğin Çin’e komşu Türkler arasında başladığına dair rivayetler ve hikayeler de vardır. Çok eski bir şehir olan Hotan bu işin merkezi olarak gösterilir.
İranlılar da ipekçiliğin ilk önce kendilerinde başladığını kabul ederler. (şehname) adlı destanda bir İran hükümdarının ibrişimden kaftan yapmayı akıl ettiğine işaret edilir. İpekli kumaşlar dokumakta İran’ın büyük şöhreti olmuştur. Bunun sebebi en eski örneklerinin İran’da bulunmasıdır.
İlk ipekçilik nerede başlamış olursa olsun, bu işin doğudan batıya yayılması ve dünya ölçüsünde bir değer kazanması çok daha önemli olduğundan, bu konuda en büyük hizmetin Çin’e komşu olan ülkelere ve bu arada Türklere düştüğüne şüphe yoktur. Bilindiği gibi Çin’le en çok ilgisi olan Türklerdi. Türkler bir taraftan Çin’le meşgul olurken, diğer taraftan batıya doğru yayılmakta, bu suretle doğudakini batıya ulaştırmakta idiler.
Türkiye’de ipekböcekçiliği ilmi esaslar dahilinde yapılmaya Bursa ipek böcekçiliği Araştırma Enstitüsünün kuruluş tarihi olan 1888 yılı ile başlar. Cumhuriyetin ilanından sonra 1926 yılında 859 sayılı kanunla Türkiye’de tohum üretimi, ipekböceği bakım ve beslemesi ile ilgili hususlar hukuki teminat altına alınmıştır. Tarihinde kısaca bu şekilde bahsetmiş olalım. Peki nedir neye benzer nerelerde kullanırız. İyice büyümüş olan ipek böceği artık kozasını yapacak çağa girmiştir. Günün birinde başını havaya kaldırıp ileri geri sallayarak kozasını yapmaya elverişli bir dal parçası aramaya başlar. Bunu gören yetiştirici hemen böceği alarak kozasını yapacağı özel yere koyar. Burada her tırtılın bir hücresi vardır. Hücreye konan tırtıllar kozalarını yapmaya başlar.
İpek böceğinin vücudundaki iki bez yapışkan bir sıvı meydana getirir. Zamk gibi bir şey olan bu sıvı hayvanın üst dudağındaki delikten iplik halinde dışarı çıkar, havayla karşılaşır karşılaşmaz donar. İşte ipek budur.
Günümüzde en çok ipek böcekçiliğinin yapıldığı ilimiz Bursadır 2000 li yılların başına kadar bu sektör orda da biraz duraksasa da 2013 yılında üç köyden biri olan İnegöl´e bağlı İhsaniye köyüne bin dut fidanı dikildi. Köyde yok olmaya yüz tutan ipek böcekçiliği yeniden canlanıyor.Bursa´da bu yılın ‘ipek yılı’ ilan edilmesinin ardından İnegöl Kaymakamlığı ve İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü´nün desteği ile İhsaniye köyündeki vatandaşlara dut fidanı dağıtıldı. Köy tüzel kişiliğinin yararlanacağı 10 dekarlık alana ipek böceği üretimi için dut fidanı dikildi. Dikilen fidanların 3 yıl içinde büyüyerek malsul vereceği bildirildi. Şu an itibari ile 50 haneden 10 hanenin ipek böcekçiliği yaptığı İhsaniye köyünde bu işi yapan kişilerin her birinin mevcut bahçelerinden haziran ayında 4 bin liraya yakın gelir elde edeceği bildirildi.
Sadece Bursa ile sınırlı değil elbette Kahramanmaraş, Ankara Amasya gibi birbirinden bağımsız illerimizde bu işi yapmak mümkün anca Gıda Tarım ve Hayvan Bakanlığının büyük desteği gerekiyor.